15 Temmuz 2025 Demokrasi ve Milli Birlik Günü
Halit Şafak Erten
15.07.2025
Değerli Vatandaşlarımız,
Başkonsolosluğumuzun kıymetli mensupları,
Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni vesilesiyle bugün Başkonsolosluğumuzda sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Konuklar,
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçti.
Terör örgütü FETÖ tarafından planlanan ve tatbik edilen; 251 vatandaşımızın şehit ve 2 bin 734 vatandaşımızın gazi olduğu bu acı olayın hatırası hafızamızdaki yerini koruyor.
Türk askerinin şerefli üniformasını kendilerine siper edinen hainlerin eyleme geçtiği şehirlerimizde, 9 sene önce bugün yaşananlara tanık olanlar, Türk milletinin el birliğiyle nasıl bir belayı defettiğini gayet iyi bilmektedir.
Akla ve vicdana sığmayacak, ahmakça bir cüretle, darbeye karşı sokağa çıkan silahsız yurttaşlarımıza ateş açanlar, onları tanklarla ezmeye kalkanlar, Cumhurbaşkanımıza suikast düzenlemeye çalışanlar, Gazi Meclisimizi bombalayanlar, güvenlik güçlerimizi silah çekenler, ola ki 15 Temmuz gecesi başarılı olsalardı, ülkeyi ele geçirmek uğruna daha neler yapabilirlerdi, tahmin etmek hiç zor değildir.
Bölgemizdeki, uzak-yakın çevremizdeki, en başarılı bağımsızlık, demokrasi, laiklik, modernleşme ve gelişme örneği olan ülkemizi sürüklemeyi hedefledikleri yıkımın benzerlerini de çok uzaklarda aramaya gerek yoktur.
FETÖ’nün bu noktaya ve cürete gelmek, devlet kurumlarına sızmak, güç ve nüfuz elde etmek, yurtdışından ve içinden hain planlarına destek almak için girmediği iş birliği, kurmadığı kumpas kalmamıştır.
Bazen sivil toplum kuruluşu, bazen eğitim kuruluşu, bazen dini vasıflı bir topluluk, bazen insani yardım kisvesini kullanarak girdiği her ülkede, gizli gündemini ilerletmek için çalışmıştır.
Bu kuruluşlar aracılığıyla para toplamaya, para aklamaya, yoksul ailelerin çocuklarından militanlar, elitlerden destekçiler, koruyucular devşirmeyi hedeflemiştir.
Sivil ve siyasi topluma sızmaya dönük, bu sosyal yardım, eğitim, dinsel hoşgörü vitrinin arkasında ise, çok katmanlı, gizli hücrelerle teşkilatlanan, muhteris, müfsit bir Cumhuriyet düşmanının emir ve ideolojisine göre faaliyet yürüten bir terör örgütü bulunmaktadır.
Bu yapısıyla FETÖ, aynı zamanda, mensupları tarafından sözde bir kutsiyet atfedilen terörist elebaşı Fetullah Gülen’in merkezinde olduğu, radikal bir kişi kültüdür.
Tarihte eşine nadir rastlanır bu organize suç örgütü, yıllar boyunca ordumuza, emniyet teşkilatına, yargıya, sivil bürokrasiye, sivil toplum ve basın kuruluşlarına sızarak, Türkiye’yi ele geçirmek için maalesef milletimize musallat olmuştur. Bu hedef doğrultusunda ülkemiz aleyhine casusluk dahil her türlü yola başvurmuştur.
Ancak Milletimiz, bu tasalluta meydan vermemiş, ihaneti boşa çıkarmıştır.
Milletin alın teriyle Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine katılan, ancak namluluları bu hainler tarafından halka doğrultulan silahların, tankların ve uçakların karşısına büyük bir vatanseverlikle dikilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği altında devletimizin kurumları, anayasaya, demokrasiye ve Türk milletine sadık güvenlik güçlerimiz, ihanet şebekesinin mensuplarına karşı halkımızla beraber, yiğitçe karşı koyarak, darbe girişimini bastırmıştır.
Böylelikle FETÖ’nün ülkemizi ele geçirme, Türk milletini köleleştirme hülyası, milletin kahraman evlatları tarafından tuzla buz edilmiştir.
15 Temmuz gecesinde, Türk toplumunun tüm kesimleri, ülkesine, bayrağına, demokrasisine sahip çıkmak için birleşmiştir.
Demokrasinin Zaferi niteliğini taşıyan 15 Temmuz’u, bu anlayışla bizler de “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak anıyoruz.
Değerli konuklar,
Hain darbe girişiminin FETÖ tarafından organize edildiği, örgüt içerisinden gelen itiraf ve ifşaatlarla ortaya konulmuştur.
Buna rağmen, iradesini, aklını ve vicdanını bu şebekeye kaptıran kişilerin, bu gerçeği kabullenemediği görülmektedir.
Oysa FETÖ, karanlık örgüt yapısı ve tüm evrensel değerleri kendi amaçları için kullanan, çıkarcı, fırsatçı, yozlaşmış unsurlarıyla, hem ülkemizde hem yurtdışındaki Türk toplumları için tehlike arz etmeye devam etmektedir.
Bu bağlamda ihanet teşebbüsünden bu yana geçen dokuz yılda, yurt içinde ve yurt dışında, FETÖ’yle kararlı mücadele temel önceliğimiz olmaya devam etmektedir.
Yurt içinde, öncelikle 15 Temmuz ihanetinin sorumluları adalet önünde hesap vermektedir. Ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları içindeki örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış, örgütün ülkemizdeki “paralel devlet yapılanması” çökertilmiştir.
İçeride giderek zayıflayan FETÖ, yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermeye başlamıştır. Bu durum, yurtdışındaki FETÖ yapılarıyla mücadeleye daha da önem kazandırmıştır.
İşin bu kısmı da maalesef farklı zorluklar içermektedir. Daha darbe girişiminin hemen sonrasında, bazı ülkelerden gelen tepkileri hatırlayacaksınız. Darbecileri meşru taraf sayarak, bunları anayasal ve demokratik hükümetle bir kefeye koyup, “taraflara itidal” çağrısı yapanlar, olayların sonucunu bekleyip görmeyi seçenler olmuştu. Bir yandan anayasal kurumlarımızı, demokrasimizi, milletimizin dirlik ve düzenliğini FETÖ’den korumaya çalışırken, bunda haklı, yasal, meşru ve doğru olduğumuzu tekrar tekrar anlatmak zorunda kaldığımız vakıadır.
Bu zorluklara karşın, FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasıyla mücadelemize uluslararası hukuk temelinde kararlılıkla devam ediyoruz. Bu meyanda, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in, Türk adaleti önünde hesap veremeden, geçen yıl 20 Ekim’de ABD’de ölmesi bizi rehavete sokmayacaktır.
Mücadelemiz kapsamında, yabancı muhataplarımızla yaptığımız temaslarda, FETÖ’nün faaliyet gösterdiği ülkeler için güvenlik tehdidi olduğu, örgütün kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçladığı, bulunduğu ülkelerin kanunlarını ihlal etmekten çekinmediği, bir istihbarat ve uluslararası suç örgütü gibi çalıştığını somut örnekleriyle anlatıyoruz.
FETÖ’nün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla uygulanan idari ve adli tedbirlere de devam edilmektedir.
Örgütün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik olarak Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında, şahısların saklandıkları ülkelere iade taleplerimiz iletilmektedir.
Örgütünün yurtdışı yapılanmasında görev alan ve örgüte finansman sağlayan kişi ve kuruluşların malvarlıklarının dondurulması istenmektedir.
FETÖ iltisaklı eğitim kurumlarının kapatılması, FETÖ unsurlarından arındırılmasına yönelik girişimlerimiz de bu istismar araçları tüm dünyada tamamen tasfiye edilene kadar sürecektir.
Bu taleplerimizin tamamı, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının güçlü olduğu ülkelerden biri olan Almanya’ya da iletilmekte ve sıkı bir şekilde takip edilmektedir.
Tüm bu yoğun çabaların somut neticeleri alınmaktadır.
Bu bağlamda, FETÖ’nün, kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik hedefleri bulunan, din istismarına dayalı, karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu dünyada anlaşılmaya başlanmıştır.
Çeşitli ülkeler ve uluslararası teşkilatlar, FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan etmekte; bazı ülkelerde ise FETÖ’ye karşı farkındalık oluşmaktadır. Sözkonusu ülkeler tarafından FETÖ unsurların faaliyetleri yakından izlenmeye ve soruşturulmaya başlanmıştır.
Bu örgütün tehdit oluşturduğunu gören pek çok devlet, ülkesindeki FETÖ ile bağlantılı okul ve STK’ların faaliyetlerine son vermiştir. Bu uyanış, yayılacaktır.
Çabalarımız, yurtdışındaki örgüt üyeleri üzerindeki baskıyı arttırmakta, örgütün yurtdışı yapılanmasının manevra alanını daraltmaktadır.
Kaçınılmaz çöküşünü geciktirmek için, örgüt, halkla ilişkiler ve lobi imkânlarını kullanarak asılsız haberler üzerinden mağduriyet hikâyesi yaratmaya, basında görünür olmaya, ülkemize düşman çevrelerle iş birliğini güçlendirmeye gayret etmektedir.
Ancak ne yapsa boşunadır. Bu yapı tüm dünyada bir suç örgütü olarak tanınacak ve er ya da geç çökertilecektir. Bu gerçekleştiğinde, yurtdışında yaşayan örgüt mensup ve yöneticileri, ikamet ettikleri ülkeler için bir yük haline gelecektir.
Değerli Misafirler,
Türk milleti, bağımsızlığına, demokrasisine, milli birliğine ve milli iradesine kasteden, dâhili ve harici hiçbir girişime teslim olmayacaktır. Milletimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlarını ne pahasına olursa olsun koruyacaktır. Bunları bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Bu noktada, FETÖ’yle mücadeleye Almanya’daki Türk toplumu olarak verdiğiniz son derece kıymetli ve vazgeçilmez destek için de teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, büyük Türk milletinin asırlık hürriyet ve varoluş kavgasında en büyük bedelleri ödeyen tüm gazi ve şehitlerimizi, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan hayatını feda eden 15 Temmuz kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum.
Başkonsolosluğumuzun kıymetli mensupları,
Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni vesilesiyle bugün Başkonsolosluğumuzda sizlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Konuklar,
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden dokuz yıl geçti.
Terör örgütü FETÖ tarafından planlanan ve tatbik edilen; 251 vatandaşımızın şehit ve 2 bin 734 vatandaşımızın gazi olduğu bu acı olayın hatırası hafızamızdaki yerini koruyor.
Türk askerinin şerefli üniformasını kendilerine siper edinen hainlerin eyleme geçtiği şehirlerimizde, 9 sene önce bugün yaşananlara tanık olanlar, Türk milletinin el birliğiyle nasıl bir belayı defettiğini gayet iyi bilmektedir.
Akla ve vicdana sığmayacak, ahmakça bir cüretle, darbeye karşı sokağa çıkan silahsız yurttaşlarımıza ateş açanlar, onları tanklarla ezmeye kalkanlar, Cumhurbaşkanımıza suikast düzenlemeye çalışanlar, Gazi Meclisimizi bombalayanlar, güvenlik güçlerimizi silah çekenler, ola ki 15 Temmuz gecesi başarılı olsalardı, ülkeyi ele geçirmek uğruna daha neler yapabilirlerdi, tahmin etmek hiç zor değildir.
Bölgemizdeki, uzak-yakın çevremizdeki, en başarılı bağımsızlık, demokrasi, laiklik, modernleşme ve gelişme örneği olan ülkemizi sürüklemeyi hedefledikleri yıkımın benzerlerini de çok uzaklarda aramaya gerek yoktur.
FETÖ’nün bu noktaya ve cürete gelmek, devlet kurumlarına sızmak, güç ve nüfuz elde etmek, yurtdışından ve içinden hain planlarına destek almak için girmediği iş birliği, kurmadığı kumpas kalmamıştır.
Bazen sivil toplum kuruluşu, bazen eğitim kuruluşu, bazen dini vasıflı bir topluluk, bazen insani yardım kisvesini kullanarak girdiği her ülkede, gizli gündemini ilerletmek için çalışmıştır.
Bu kuruluşlar aracılığıyla para toplamaya, para aklamaya, yoksul ailelerin çocuklarından militanlar, elitlerden destekçiler, koruyucular devşirmeyi hedeflemiştir.
Sivil ve siyasi topluma sızmaya dönük, bu sosyal yardım, eğitim, dinsel hoşgörü vitrinin arkasında ise, çok katmanlı, gizli hücrelerle teşkilatlanan, muhteris, müfsit bir Cumhuriyet düşmanının emir ve ideolojisine göre faaliyet yürüten bir terör örgütü bulunmaktadır.
Bu yapısıyla FETÖ, aynı zamanda, mensupları tarafından sözde bir kutsiyet atfedilen terörist elebaşı Fetullah Gülen’in merkezinde olduğu, radikal bir kişi kültüdür.
Tarihte eşine nadir rastlanır bu organize suç örgütü, yıllar boyunca ordumuza, emniyet teşkilatına, yargıya, sivil bürokrasiye, sivil toplum ve basın kuruluşlarına sızarak, Türkiye’yi ele geçirmek için maalesef milletimize musallat olmuştur. Bu hedef doğrultusunda ülkemiz aleyhine casusluk dahil her türlü yola başvurmuştur.
Ancak Milletimiz, bu tasalluta meydan vermemiş, ihaneti boşa çıkarmıştır.
Milletin alın teriyle Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine katılan, ancak namluluları bu hainler tarafından halka doğrultulan silahların, tankların ve uçakların karşısına büyük bir vatanseverlikle dikilmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği altında devletimizin kurumları, anayasaya, demokrasiye ve Türk milletine sadık güvenlik güçlerimiz, ihanet şebekesinin mensuplarına karşı halkımızla beraber, yiğitçe karşı koyarak, darbe girişimini bastırmıştır.
Böylelikle FETÖ’nün ülkemizi ele geçirme, Türk milletini köleleştirme hülyası, milletin kahraman evlatları tarafından tuzla buz edilmiştir.
15 Temmuz gecesinde, Türk toplumunun tüm kesimleri, ülkesine, bayrağına, demokrasisine sahip çıkmak için birleşmiştir.
Demokrasinin Zaferi niteliğini taşıyan 15 Temmuz’u, bu anlayışla bizler de “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak anıyoruz.
Değerli konuklar,
Hain darbe girişiminin FETÖ tarafından organize edildiği, örgüt içerisinden gelen itiraf ve ifşaatlarla ortaya konulmuştur.
Buna rağmen, iradesini, aklını ve vicdanını bu şebekeye kaptıran kişilerin, bu gerçeği kabullenemediği görülmektedir.
Oysa FETÖ, karanlık örgüt yapısı ve tüm evrensel değerleri kendi amaçları için kullanan, çıkarcı, fırsatçı, yozlaşmış unsurlarıyla, hem ülkemizde hem yurtdışındaki Türk toplumları için tehlike arz etmeye devam etmektedir.
Bu bağlamda ihanet teşebbüsünden bu yana geçen dokuz yılda, yurt içinde ve yurt dışında, FETÖ’yle kararlı mücadele temel önceliğimiz olmaya devam etmektedir.
Yurt içinde, öncelikle 15 Temmuz ihanetinin sorumluları adalet önünde hesap vermektedir. Ayrıca, FETÖ’nün devlet kurumları içindeki örgütsel yapılanması deşifre edilmiş, mensupları hakkında idari ve adli süreçler başlatılmış, örgütün ülkemizdeki “paralel devlet yapılanması” çökertilmiştir.
İçeride giderek zayıflayan FETÖ, yurtdışı faaliyetlerine ağırlık vermeye başlamıştır. Bu durum, yurtdışındaki FETÖ yapılarıyla mücadeleye daha da önem kazandırmıştır.
İşin bu kısmı da maalesef farklı zorluklar içermektedir. Daha darbe girişiminin hemen sonrasında, bazı ülkelerden gelen tepkileri hatırlayacaksınız. Darbecileri meşru taraf sayarak, bunları anayasal ve demokratik hükümetle bir kefeye koyup, “taraflara itidal” çağrısı yapanlar, olayların sonucunu bekleyip görmeyi seçenler olmuştu. Bir yandan anayasal kurumlarımızı, demokrasimizi, milletimizin dirlik ve düzenliğini FETÖ’den korumaya çalışırken, bunda haklı, yasal, meşru ve doğru olduğumuzu tekrar tekrar anlatmak zorunda kaldığımız vakıadır.
Bu zorluklara karşın, FETÖ’nün yurt dışı yapılanmasıyla mücadelemize uluslararası hukuk temelinde kararlılıkla devam ediyoruz. Bu meyanda, örgüt elebaşı Fetullah Gülen’in, Türk adaleti önünde hesap veremeden, geçen yıl 20 Ekim’de ABD’de ölmesi bizi rehavete sokmayacaktır.
Mücadelemiz kapsamında, yabancı muhataplarımızla yaptığımız temaslarda, FETÖ’nün faaliyet gösterdiği ülkeler için güvenlik tehdidi olduğu, örgütün kendisine siyasi ve ekonomik nüfuz alanları yaratmayı amaçladığı, bulunduğu ülkelerin kanunlarını ihlal etmekten çekinmediği, bir istihbarat ve uluslararası suç örgütü gibi çalıştığını somut örnekleriyle anlatıyoruz.
FETÖ’nün yurtdışındaki hareket alanının daraltılması, mensuplarının adaletten kaçmalarının ve para transferlerinin engellenmesi amacıyla uygulanan idari ve adli tedbirlere de devam edilmektedir.
Örgütün yurtdışı yapılanmasının önde gelen elebaşlarına yönelik olarak Türkiye’de açılan soruşturmalar kapsamında, şahısların saklandıkları ülkelere iade taleplerimiz iletilmektedir.
Örgütünün yurtdışı yapılanmasında görev alan ve örgüte finansman sağlayan kişi ve kuruluşların malvarlıklarının dondurulması istenmektedir.
FETÖ iltisaklı eğitim kurumlarının kapatılması, FETÖ unsurlarından arındırılmasına yönelik girişimlerimiz de bu istismar araçları tüm dünyada tamamen tasfiye edilene kadar sürecektir.
Bu taleplerimizin tamamı, FETÖ’nün yurtdışı yapılanmasının güçlü olduğu ülkelerden biri olan Almanya’ya da iletilmekte ve sıkı bir şekilde takip edilmektedir.
Tüm bu yoğun çabaların somut neticeleri alınmaktadır.
Bu bağlamda, FETÖ’nün, kendisini lanse etmeye çalıştığı gibi eğitim ve hayır işleriyle uğraşan toplumsal bir hareket olmadığı, siyasi ve ekonomik hedefleri bulunan, din istismarına dayalı, karanlık ve sinsi bir örgüt olduğu dünyada anlaşılmaya başlanmıştır.
Çeşitli ülkeler ve uluslararası teşkilatlar, FETÖ’yü terör örgütü olarak ilan etmekte; bazı ülkelerde ise FETÖ’ye karşı farkındalık oluşmaktadır. Sözkonusu ülkeler tarafından FETÖ unsurların faaliyetleri yakından izlenmeye ve soruşturulmaya başlanmıştır.
Bu örgütün tehdit oluşturduğunu gören pek çok devlet, ülkesindeki FETÖ ile bağlantılı okul ve STK’ların faaliyetlerine son vermiştir. Bu uyanış, yayılacaktır.
Çabalarımız, yurtdışındaki örgüt üyeleri üzerindeki baskıyı arttırmakta, örgütün yurtdışı yapılanmasının manevra alanını daraltmaktadır.
Kaçınılmaz çöküşünü geciktirmek için, örgüt, halkla ilişkiler ve lobi imkânlarını kullanarak asılsız haberler üzerinden mağduriyet hikâyesi yaratmaya, basında görünür olmaya, ülkemize düşman çevrelerle iş birliğini güçlendirmeye gayret etmektedir.
Ancak ne yapsa boşunadır. Bu yapı tüm dünyada bir suç örgütü olarak tanınacak ve er ya da geç çökertilecektir. Bu gerçekleştiğinde, yurtdışında yaşayan örgüt mensup ve yöneticileri, ikamet ettikleri ülkeler için bir yük haline gelecektir.
Değerli Misafirler,
Türk milleti, bağımsızlığına, demokrasisine, milli birliğine ve milli iradesine kasteden, dâhili ve harici hiçbir girişime teslim olmayacaktır. Milletimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlarını ne pahasına olursa olsun koruyacaktır. Bunları bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Bu noktada, FETÖ’yle mücadeleye Almanya’daki Türk toplumu olarak verdiğiniz son derece kıymetli ve vazgeçilmez destek için de teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, büyük Türk milletinin asırlık hürriyet ve varoluş kavgasında en büyük bedelleri ödeyen tüm gazi ve şehitlerimizi, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan hayatını feda eden 15 Temmuz kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum.
Mehmet Özgün Arman
Başkonsolos
Pazartesi - Cuma
09:00 - 17:00
Konsolosluk Şubesi Randevu İşlem Saatleri: 09:00-12:00/13:00-16:00 E-Devlet Şifresi, Adres Beyanı, Tebligat Teslimi, Tercüme Tasdiki ve İmza/Mühür Tasdiki için randevuya gerek bulunmamaktadır. Pasaport, Kimlik Kartı, Mavi Kart ve Sürücü Belgesi teslimatı: Hafta içi hergün, 9:00-12:00 ve 13:00-16:00 saatleri arasında yapılmaktadır. Diğer işlemler için; https://www.konsolosluk.gov.tr/ web sitesi üzerinden randevu alınması gerekmektedir.
Tatil Günleri 2025
| 1.01.2025 | Yılbaşı | |
| 3.03.2025 | Karnaval | |
| 30.03.2025 | Ramazan Bayramı (1. Günü) | |
| 18.04.2025 | Paskalya Arifesi | |
| 21.04.2025 | Paskalya | |
| 1.05.2025 | İşçi Bayramı (Bir Mayıs) | |
| 29.05.2025 | Hz. İsa’nın Göğe Yükselişi | |
| 6.06.2025 | Kurban Bayramı (I. Gün) | |
| 9.06.2025 | Küçük Paskalya | |
| 19.06.2025 | Yortu Bayramı | |
| 3.10.2025 | AFC Milli Günü | |
| 29.10.2025 | Cumhuriyet Bayramı | |
| 1.11.2025 | Azizler Yortusu | |
| 25.12.2025 | Noel Bayramı (1. Günü) | |
| 26.12.2025 | Noel Bayramı (2. Günü) |
+49 30 56 83 73 099
TÜRKİYE'DE YATIRIM İMKANLARI